Tarihçemiz
Kasabanın tarihi daha eskilere dayansa bile belediye olarak teşkilatlanması 1954 yılına dayanmaktadır. Eski adı “Geresin” dir. “Geresin” adının gelinsin kelimesinden kaynaklandığı söylenmektedir. Kalburcu, Kadıyeri, Karataş gibi ova mevkiindeki ve rakımları düşük olan eski yerleşim yerleri sıcak ve sulu yerlerde olduklarından sivrisinek bol olurmuş. Bundan dolayı burada yaşayan insanlar çok sıtmaya yakalanır ve iyileşmek için gelirlermiş. İyileştikten sonra memleketlerine dönerlermiş. Çünkü kasabamızda sivrisinek olmadığı gibi her tarafı ormanlık ve yeşillik olduğundan çok temiz, ayrıca suları da güzel olduğundan hastalara iyi gelirmiş. Kalburcu, Kadıyeri ve Karataş yörelerindeki yerleşik aileler sıtma hastalıklarından kurtulamadıklarından buradaki insanlar kasabamıza yerleşebilmeleri için Yörük aşiret başkanına haber göndermişler ve izin istemişlerdir. Aşiret tarafından durum görüşülmüş ve “Gelinsin” kararı verilmiştir. Böylece Kayı boyundan olan ve Sarıkeçililer olarak adlandırılan bir Yörük aşiretinin kasabamızın Tekke Mahallesinin bulunduğu yere yurtlarını kurmuşlar ve böylece kasabamız yerleşim merkezi olmaya başlamıştır. Gelinsin olarak söylenmeye başlayan kasabamızın ismi zamanla değişikliğe uğramış ve “Geresin” şeklini almıştır. 1963 yılına kadar “Geresin” adı ile anılmıştır. Yunus Emre’nin Kasabamız Erenler Tepesinin eteğinde mezarının bulunması nedeni ile Emre veya Emirler Geresini olarak da adlandırılmıştır. 1963 yılında Bakanlar Kurulu tarafından Köy ve kasabaların isimlerinin Türkçeleştirilmesi için yapılan değişiklikle yerleşim yerinin güneye bakmasından dolayı “Güneykent” olarak değiştirilmiştir. Bu isim halkımız ve çevremizce de benimsenmiştir. 1991 yılına kadar Keçiborlu İlçesi’ne bağlı iken 1991 yılında yapılan referandum sonucu Gönen ilçesine bağlanmıştır. 1996yılında tekrar Keçiborlu’ya, İçişleri Bakanlığının talimatları doğrultusunda 1997 yılında tekrar Gönen’e bağlanmıştır.Ayrıca kasabanın Erenler Tepesi eteğindeki Yunus Emre mezarı nedeniyle “Emre veya Emirler Geresini” olarak da anılmıştır
Başka bir rivayette konar-göçer aşiretlerden Boz-ulus, Boz-ok, Ulu Yörük, Türkmen ve Yörük aşiretlerinden zorla asker yapıp cepheye sevk etmişlerdir. Hiç talim ve terbiye bilmeyen aşiret askerleri düşmanın direnmesi karşısında bozulmuşlardır. Bu nedenle konar-göçer aşiretler devlete asker vermemek için devamlı yer değiştirerek kuş uçmaz, kervan geçmez vadilere ve yaylalara saklanmışlar ve zamanla yerleşim haline geldiği rivayet edilmektedir.